Son zamanlarda McDonald's ve Pokémon arasındaki son işbirliği heyecan yarattı. Ve sadece birkaç ay önce KFC'nin "Da Duck"ı da stokta yoktu. Bunun arkasında yatan sebep nedir?
Bu tür yiyecek bağlama oyuncağı bir tür "şeker oyuncağı" olarak kabul edilir ve artık "şekerlenmiş oyuncağın" sosyal platformlardaki popülaritesi artıyor. "Yemek" ve "oyun" durumu değişti. Oyuncaklarla karşılaştırıldığında yemek bir "garnitür" haline geldi.
Zhiyan Consulting'in yayınladığı verilere göre şeker oyuncak pazarı son yıllarda istikrarlı bir şekilde büyüdü. Bunların arasında şeker oyuncaklarının satışları ve alıcı sayısı 2017'den 2019'a kadar önemli ölçüde arttı ve genç tüketicilerin çoğunluğu 95 yaş sonrası. Atıştırmalıkların şakacı ve eğlenceli olmasına daha fazla önem veriyorlar.
Yaşamın hızlanmasıyla birlikte Candy Play gençler için en uygun stres atma aracı olabilir ve yaratıcılıklarını harekete geçirebilir.
Üstelik bu yiyecek satın alma ve oyuncak verme davranışı tüketicilere kâr elde ettiklerini hissettiriyor. "Uygun maliyetli", "pratik" ve "süper değer", gençler tarafından defalarca dile getiriliyor. Kim bir dolara iki eşya satın alamaz?
Ancak hediyeyi çok beğendiği için resmi kıyafetleri hediye olarak satın alan pek çok tüketici de var.
Bu dalgayı kaçırırlarsa bir daha gelmeyeceği düşüncesiyle birçok tüketici kararlı bir şekilde sipariş verecek. Sonuçta belirsizlik çok büyük ve insanlar genellikle anlık mutluluğu daha çok önemsiyorlar, bu yüzden en sevdiklerini kaçırmak istemiyorlar.
Aslında birçok insanda "koleksiyon obsesif kompulsif bozukluğu" vardır. Psikolojide bir söz vardır: Antik çağlarda insanoğlunun hayatta kalabilmesi için hayatta kalma malzemeleri toplamaya devam etmesi gerekir. Böylece insan beyni bir teşvik mekanizması geliştirmiştir: Koleksiyonculuk insanlara mutluluk ve tatmin duygusu verecektir. Tahsilat bittikten sonra bu memnuniyet ortadan kalkacak ve bir sonraki tahsilat turuna yatırım yapmaya devam etmenizi sağlayacaktır.
Günümüzde birçok işletme, yaratıcı oyuncaklar ve fikri mülkiyet ilhamı konusunda sürekli olarak tüketicilerle mutlu bir bağlantı noktası arıyor. Ancak mutluluğun peşinde koşarken daha fazlasını düşünmemiz gerekiyor: "yemek" ile "oynamak" arasındaki dengeyi nasıl kurabiliriz?
Gönderim zamanı: Eylül-05-2022